Normalde PowerPoint sunularına eklediğiniz resimler, çok yüksek çözünürlüklüyse, bunları slayta sığdırmak için ölçeklendirebilir veya kırpabilirsiniz. Bu durumda slayta sığmayan ayrıntıları sunu dosyasının içinde depolamaya gerek yoktur. Office 2003'ten beri var olan "sunudaki tüm resimleri sıkıştırma" seçeneği ile resimleri sıkıştırarak PowerPoint sunu dosyasının boyutunu ciddi olarak düşürebiliriz. Bunun için PowerPoint 2007'de resmi seçtikten sonra açılan Format (Biçim) araç çubuğunun Adjust (Ayarla) sekmesindeki Compress Pictures (Resimleri Sıkıştır) butonuna basmak gerekir.
Ancak bugün elime geçen 140 MB'lık devasa sunu dosyası için bunu bir türlü yapamadım. Sebebi, eklenen resimlerin renk düzeninin RGB değil, CMYK olmasıymış. Office 2003'te bunu yapabiliyorken Office 2007'de mümkün olmaması garip.
Bu soruna kolay bir çözüm bulamadım. PowerPoint 2003 bulup resimleri sıkıştırabilir, veya üşenmezseniz tüm resimleri tek tek kopyalayıp başka bir program içinde RGB>CMYK dönüşümünü yapıp/kırpıp tekrar sunuya yapıştırmak gibi değişik ihtimalleri deneybilirsiniz.
Burada anlatılanlar benim küçük/büyük sorunlarımı çözerken izlediğim adımlardır. İlerde bu bilgilere kendim her yerden erişeyim diye, veya benzer sorunları yaşayan başkaları da erişebilsin diye burada biriktiriyorum. Bu adımları uygulamak, hata yapmamak ve doğabilecek herhangi bir hasar sizin kendi sorumluluğunuzdadır. Yazar(lar) veya yazılardaki bağlantıların sahipleri hiçbir şekilde oluşabilecek hata/hasarlardan dolayı sorumlu tutulamazlar.
26.01.2012
22.01.2012
Ülkelere göre en çok kullanılan tarayıcı
Şu anda tüm dünya istatistiklerine bakınca en çok tercih edilen tarayıcı, birçok kaynağa göre [1,2,3,4] Internet Explorer. Durum üç aşağı beş yukarı Türkiye'de de aynı. Ancak durumun böyle olmadığı ülkeler de varmış. Wikipedia'da bulduğum şu sayfadaki istatistiki veriler dikkatimi çekti.
Yukarıdaki haritada mavi alanlar IE, turuncular Firefox, yeşiller Google Chrome, kırmızılarsa Opera'nın en çok kullanıldığı ülkeleri gösteriyor. Türkiye'nin rengi mavi. Bu tarayıcı savaşları biraz ilgimi çektiği için son zamanlarda daha yakından takip ediyorum. Son birkaç aydır Chrome, Firefox'u sollayarak IE'nin peşine takıldı. Bu gidişle yakında Türkiye'nin rengi yeşile dönecek.
Yukarıdaki haritada mavi alanlar IE, turuncular Firefox, yeşiller Google Chrome, kırmızılarsa Opera'nın en çok kullanıldığı ülkeleri gösteriyor. Türkiye'nin rengi mavi. Bu tarayıcı savaşları biraz ilgimi çektiği için son zamanlarda daha yakından takip ediyorum. Son birkaç aydır Chrome, Firefox'u sollayarak IE'nin peşine takıldı. Bu gidişle yakında Türkiye'nin rengi yeşile dönecek.
21.01.2012
Download.com saçmaladı!
Wireshark'ın sitesinde gördüğüm haber dikkatimi çekti. Download.com'da yer alan Wireshark'ın kurulum paketinin, üreticinin belirlediği kurulum paketine ek olarak bazı bileşenler içerdiği söyleniyordu. Bu durum daha önce şu sitede de dile getirilmiş. Download.com (aslında şu anda download.cnet.com'a yönlendiriliyor), hizmet sözleşmesine göre sunucularında yayınladığı yazılımlarla birlikte kendi uygun gördüğü eklentileri de dağıtma hakkını kendine vermiş. Ne saçmalıktır bu! Her programın bir kullanım koşulları vardır. Programın üreticisi seçer programın neyi içerip neler yapabileceğini. Ne download.com ne de başka bir download sitesi sırf sunucularında tutuyor diye kendine böyle bir hak vermemeli.
ExtremeTech, eklentilerin seçme imkanı vermeyen Bing'in araç çubuğunun/varsayılan arama motoru gelmesinin tamamen kabul edilemez olduğunu söylemiş. Download.com'daki her programın bu şekilde bozulmadığı, ancak GPL lisansına sahip yazılımların bile bu tür bir saçmalığıa maruz kaldığı belirtilmiş. Bir yazılımı kaynağından download etmek en iyisi. Ama mecbur kalınca da dikkat etmek gerek, dosya cnet_ ile başlıyorsa yüksek ihtimalle içinde bu şekilde bir saçmalık barındırıyordur.
Denemek için ben Wireshark'ın 1.6.5 sürümünü hem download.com'dan hem de wireshark.org'dan download ettim. İki dosyayı binary olarak karşılaştırdım, ikisi de birbirinin aynısıydı. Kurulumda da yazılanlar başıma gelmedi. Demek ki bu yazılar yayınlandıktan sonra download.com geri adım atmış. Ya da ExtremeTech'te söylendiği gibi Microsoft, Bing'in bu işe alet edilmesinden rahatsız olmuş ve bir adım atmıştır.
ExtremeTech, eklentilerin seçme imkanı vermeyen Bing'in araç çubuğunun/varsayılan arama motoru gelmesinin tamamen kabul edilemez olduğunu söylemiş. Download.com'daki her programın bu şekilde bozulmadığı, ancak GPL lisansına sahip yazılımların bile bu tür bir saçmalığıa maruz kaldığı belirtilmiş. Bir yazılımı kaynağından download etmek en iyisi. Ama mecbur kalınca da dikkat etmek gerek, dosya cnet_ ile başlıyorsa yüksek ihtimalle içinde bu şekilde bir saçmalık barındırıyordur.
Denemek için ben Wireshark'ın 1.6.5 sürümünü hem download.com'dan hem de wireshark.org'dan download ettim. İki dosyayı binary olarak karşılaştırdım, ikisi de birbirinin aynısıydı. Kurulumda da yazılanlar başıma gelmedi. Demek ki bu yazılar yayınlandıktan sonra download.com geri adım atmış. Ya da ExtremeTech'te söylendiği gibi Microsoft, Bing'in bu işe alet edilmesinden rahatsız olmuş ve bir adım atmıştır.
19.01.2012
Harddisk fiyatlarındaki artış
Bir süredir harddisk almak için internet mağazalarını dolaşıyorum, ama fiyatlar alınabilecek aralıklarda değil. Nedendir diye düşünürken doların artışı aklıma geldi. Merkez bankasına girerek istatistiki veriler bölümünden son 1 yıla ait dolar kuru değişim grafiği aldım, aşağıdak gibi
2011 yılı Nisan ayındaki en düşük noktadan yıl sonundaki tepe noktasına kadar yaklaşık %30 artış olmuş. Ama disk fiyatlarındaki artış daha fazla. Emin olmamakla birlikte dolar bazında da bir artış olduğunu düşünüyordum. Sonra bu ve şu bağlantıları buldum. Buna göre 2011'in sonbaharında Tayland'da meydana gelen sel felaketi bu artışın sebebiymiş. Tayland'ın dünyadaki bütün harddisklerin 1/3'ünü ürettiği yazıyor. Bu durumda tedarik zincirinin bozulması, fiyatların da artışını tetiklemiş.
Örnek olarak "Western Digital RE4 WD1003FBYX 1TB 7200 RPM 64MB Cache SATA 3.0Gb/s 3.5" ürününü alırsak, camelegg.com sitesinde fiyat artışı şu şekilde gösterilmiş:
Camelegg.com sitesi ayrıca beklediğiniz bir alt sınırı vermeniz durumunda ilgili ürünün fiyatının bu fiyatın altına düştüğünde size haber vermeyi de vaat ediyor. E bu da güzel :)
2011 yılı Nisan ayındaki en düşük noktadan yıl sonundaki tepe noktasına kadar yaklaşık %30 artış olmuş. Ama disk fiyatlarındaki artış daha fazla. Emin olmamakla birlikte dolar bazında da bir artış olduğunu düşünüyordum. Sonra bu ve şu bağlantıları buldum. Buna göre 2011'in sonbaharında Tayland'da meydana gelen sel felaketi bu artışın sebebiymiş. Tayland'ın dünyadaki bütün harddisklerin 1/3'ünü ürettiği yazıyor. Bu durumda tedarik zincirinin bozulması, fiyatların da artışını tetiklemiş.
Örnek olarak "Western Digital RE4 WD1003FBYX 1TB 7200 RPM 64MB Cache SATA 3.0Gb/s 3.5" ürününü alırsak, camelegg.com sitesinde fiyat artışı şu şekilde gösterilmiş:
Camelegg.com sitesi ayrıca beklediğiniz bir alt sınırı vermeniz durumunda ilgili ürünün fiyatının bu fiyatın altına düştüğünde size haber vermeyi de vaat ediyor. E bu da güzel :)
12.01.2012
Başka bir "Mail gönderdiler, alamıyorum" şikayeti daha
Kesinlikle en sevmediğim şey, ulaşmayan e-postaların peşinden koşmak. Çünkü bu sorunların %95'i kayda değer olmayan sebeplerden kaynaklanıyor; anlık yoğunluk, yanlış adres, izin verilen boyutun üzerinde ekler vs. Ama bu sıradan sorunları bile teşhis etmek yüzlerce satır log dosyasını incelemeyi ve saatler harcamayı gerektiriyor.
Ancak dün aldığım bir çağrıda durum farklıydı. Bizim gönderdiğimiz karşı tarafa ulaşmasına rağmen, karşı tarafın gönderdiği mesajlar bize ulaşmıyordu. Karşı taraf, bizim sunucumuzu başarılı bir şekilde buluyor, SMTP oturumu başlıyor, fakat aniden sonlanıyordu. SMTP loglarında şu şekilde satırlar buldum:
Ancak dün aldığım bir çağrıda durum farklıydı. Bizim gönderdiğimiz karşı tarafa ulaşmasına rağmen, karşı tarafın gönderdiği mesajlar bize ulaşmıyordu. Karşı taraf, bizim sunucumuzu başarılı bir şekilde buluyor, SMTP oturumu başlıyor, fakat aniden sonlanıyordu. SMTP loglarında şu şekilde satırlar buldum:
Bu satırlardaki 550 hata kodu Microsoft'un sayfasında şu şekilde açıklanmış:xxx.xxx.xxx.xxx EHLO diger.mail.sunucu 250xxx.xxx.xxx.xxx MAIL FROM: <karsi@taraf.com> 250xxx.xxx.xxx.xxx RCPT TO:<bizim@taraf.com> 550xxx.xxx.xxx.xxx QUIT diger.mail.sunucu 240
Genel protokol hatası (SMTP hatası). EHLO'ya cevap olarak uzak SMTP sunucunun cevabı seviye 500 hatası oldu ve gönderen sistem bağlantıyı sonlandırarak uzaktaki sistemin protokolü kabul etmediğine dair bir NDR yaratacak. (örneğin artık var olmayan bir Hotmail hesabına mesaj gönderilmişse 550 SMTP hatası oluşur.)Buna göre 550 hatasını veren bizim sunucu, ama sebebi belli değil. Bu arada karşı tarafın alan adı ile ilgili bir çalışma yaptım ve şu sonuçlara ulaştım:
- Karşı tarafın MX kaydı ayakta ve çalışıyor. Bizim gönderdiğimiz e-postaları bu IP adresi kabul ediyor.
- Ancak bize gelen e-postalar farklı bir IP adresinden geliyor. POP3 ve SMTP sunucularını farklı sistemler üzerinde tutmak çok sık rastlanmasa da olabilecek birşey. Ama DNS kayıtlarında bu IP adresi yok.
- Bir SPF kaydı da yok.
Response parameter: 5.7.1 Your IP address (xxx.xxx.xxx.xxx) is in black list provided by dnsbl.sorbs.net.Görüldüğü gibi karşı tarafın IP'si Sorbs'un karalistesinde. MX kaydını gösteren IP adresi ile e-postaları gönderen IP adresinin farklı olması bilgisini kullanarak diyebilirimki karşı tarafın hizmet aldığı hosting firması daha önce de benzer şekilde bir karalisteye girmiş, ve pratik çözüm özgürlüğünü (!) kullanarak hemen SMTP sunusunu farklı bir adrese taşımış. Ancak sorunun kaynağına inmeden IP adersi değişirse sorun tekrarlanıyor.
8.01.2012
Microsoft Signature: Sıfır Bloatware!
Bir süre önce bir yazımda,
yeni aldığınız bilgisayarlarla birlikte gelen, hiç işinize yaramayacak,
yarasa bile muhtemelen en fazla birkaç ay kullandıktan sonra lisans
bedeli ödemenizi isteyecek programların bilgisayarlarınızı ne kadar
hantal hale getirdiğinden bahsetmiştim. "Bloatware" olarak adlandırılan bu yazılımlardan kurtulmak için bir girişime ihtiyaç olduğunu da eklemiştim.
Bugün Mark Russinovich'in blog'unda rastladığım bir yazı, Microsoft'un bu konuda bir girişime önayak olduğundan bahsediyordu. Bu girişime Microsoft Signature denmiş. Bu konunun ana sayfasında benim de dile getirdiğim rahatsızlıklar sıralanmış ve Microsoft Store aracılığıyla satın alınabilecek bilgisayarların sıfır gereksiz yazılımla geleceği garantisi verilmiş.
Bu garantinin diğer satıcılar tarafından da verilmesi dileğiyle...!
Bugün Mark Russinovich'in blog'unda rastladığım bir yazı, Microsoft'un bu konuda bir girişime önayak olduğundan bahsediyordu. Bu girişime Microsoft Signature denmiş. Bu konunun ana sayfasında benim de dile getirdiğim rahatsızlıklar sıralanmış ve Microsoft Store aracılığıyla satın alınabilecek bilgisayarların sıfır gereksiz yazılımla geleceği garantisi verilmiş.
Bu garantinin diğer satıcılar tarafından da verilmesi dileğiyle...!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)