Artık birçok bilgisayar Windows Vista yüklenmiş olarak geliyor. Ve bu bilgisayarlardan yine birçoğu boot edilebilir bir Vista DVD'si olmadan satılıyor. İçlerinden çıkan işletim sistemi kurtarma CD/DVD'leri bilgisayarı ilk alındığı haline döndürüyor ama bu her zaman yeterli olur mu?
Mesela ikinci bir işletim sistemi olarak Windows XP'yi kurduysanız, Vista'nız artık açılmayacak. Vista ve XP'yi aynı anda kullanabilmek için Vista BCD'sini (boot configuration data) tekrar yazmanız gerekecek. Bunun için de bir Vista DVD'si gerek. Ama şansa bakın ki bilgisayar üreticiniz size bir tane vermemiş!
Bu gibi durumlarda kullanmak için Vista SP1 betası ile gelen Start menu>>All programs>>Maintenance>>Create a Recovery Disc'i kullanabilirdiniz ama maalesef Microsoft bunu da SP1'den kaldırdı. Ama Neosmart Technologies blog'unda bu CD'lerin iso dosyaları indirilmek için hazır. Eğer sizde yükleme ortamı olmayan bir Vista'ya sahipseniz edinmek isteyebilirsiniz.
Burada anlatılanlar benim küçük/büyük sorunlarımı çözerken izlediğim adımlardır. İlerde bu bilgilere kendim her yerden erişeyim diye, veya benzer sorunları yaşayan başkaları da erişebilsin diye burada biriktiriyorum. Bu adımları uygulamak, hata yapmamak ve doğabilecek herhangi bir hasar sizin kendi sorumluluğunuzdadır. Yazar(lar) veya yazılardaki bağlantıların sahipleri hiçbir şekilde oluşabilecek hata/hasarlardan dolayı sorumlu tutulamazlar.
26.12.2008
30.10.2008
E-posta sunucusunu Gmail'e taşımak
Bir süredir ozmener.net alan adıma ait barındırma hizmetlerini değişik firmalardan alıyordum. Yıllık ödediğim fiyatların yüksek olmaması için de genelde daha az depolama hizmeti sunan paketleri seçiyordum. Bunun sonucunda da en fazla 20-30 MB'lık posta kutuları, gayet düşük mesaj başına boyut sınırlamaları, cılız teknik destekle karşılaşıyordum. IMAP desteğinin olmaması, kimi zaman kapanan webmail arayüzü ve değişken şirket politikalarını da eklemek lazım.
Tüm bunların yanında ise Gmail'de gigabyte'larca depolama alanı, hem POP3 hem IMAP hem de gelişmiş web tabanlı erişim desteği, üstelik şifrelenmiş bir kanal (TLS veya SSL) üzerinden erişim mümkündü. Acaba ozmener.net'e ait elektronik posta depolama işini Gmail'in sunucularında yapabilir miydim?
Evet, bu mümkündü. Google'in Apps adlı hizmeti sayesinde...
Önce bir Google hesabı gerekiyor. Açtığınızı varsayarak www.google.com/apps adresine gidip hesabınızı kullanarak giriş yapın. E-posta sunucunuzu Gmail'e taşımak için, taşımak istediğiniz e-posta hesabına ait alan adının sahibi siz olmalıslınız (şüphesiz!). Yani eposta@alanadi.com gibi bir adres için alanadi.com'un sahibi siz olmalısızız. Gmail bundan emin olmak için size iki yol sunuyor. Birincisi DNS sunucu üzerinde Gmail'in istediği bir kaydı yaratmak (geçici bir süre elbette). Ya da http://www.alanadi.com üzerinde yine Gmail'in istediği bir dosya yarabilirsiniz.
Bunları yaptıktan sonra DNS sunucunuz üzerindeki şu CNAME kaydını
mail.alanadi.com (CNAME) ghs.google.com
daha sonra da şu mx kayıtlarını yaratmak gerek:
MX preference=10, mail exchanger=aspmx4.googlemail.com
MX preference=10, mail exchanger=aspmx5.googlemail.com
MX preference=1, mail exchanger=aspmx.l.google.com
MX preference=5, mail exchanger=alt1.aspmx.l.google.comMX preference=5, mail exchanger=alt2.aspmx.l.google.comMX preference=10, mail exchanger=aspmx2.googlemail.com
MX preference=10, mail exchanger=aspmx3.googlemail.com
Bundan sonra mail.alanadi.com adresine girerek e-posta adresinizi açabilirsiniz. Bu şekilde aldığınız posta kutularının normal Gmail posta kutularından bazı eksikleri olacak. Örneğin Gmail sürekli olarak kotaları yükseltiyor. Eskiden 2.5 GB olan kota, şu anda 7.3 GB. Ama siz adiniz@alanadi.com adresini ne zaman Gmail'e taşırsanız o anki kota sizin nihai kotanız olacak. Gmail'in artırımlarınızdan payınıza birşey düşmeyecek. Bir de Gmail'in şu andaki yeni temalarını buraya uygulayamayacaksınız. Elbette bunlar kabul edilebilir küçük ayrıntılar.
Tüm bunların yanında ise Gmail'de gigabyte'larca depolama alanı, hem POP3 hem IMAP hem de gelişmiş web tabanlı erişim desteği, üstelik şifrelenmiş bir kanal (TLS veya SSL) üzerinden erişim mümkündü. Acaba ozmener.net'e ait elektronik posta depolama işini Gmail'in sunucularında yapabilir miydim?
Evet, bu mümkündü. Google'in Apps adlı hizmeti sayesinde...
Önce bir Google hesabı gerekiyor. Açtığınızı varsayarak www.google.com/apps adresine gidip hesabınızı kullanarak giriş yapın. E-posta sunucunuzu Gmail'e taşımak için, taşımak istediğiniz e-posta hesabına ait alan adının sahibi siz olmalıslınız (şüphesiz!). Yani eposta@alanadi.com gibi bir adres için alanadi.com'un sahibi siz olmalısızız. Gmail bundan emin olmak için size iki yol sunuyor. Birincisi DNS sunucu üzerinde Gmail'in istediği bir kaydı yaratmak (geçici bir süre elbette). Ya da http://www.alanadi.com üzerinde yine Gmail'in istediği bir dosya yarabilirsiniz.
Bunları yaptıktan sonra DNS sunucunuz üzerindeki şu CNAME kaydını
mail.alanadi.com (CNAME) ghs.google.com
daha sonra da şu mx kayıtlarını yaratmak gerek:
MX preference=10, mail exchanger=aspmx4.googlemail.com
MX preference=10, mail exchanger=aspmx5.googlemail.com
MX preference=1, mail exchanger=aspmx.l.google.com
MX preference=5, mail exchanger=alt1.aspmx.l.google.comMX preference=5, mail exchanger=alt2.aspmx.l.google.comMX preference=10, mail exchanger=aspmx2.googlemail.com
MX preference=10, mail exchanger=aspmx3.googlemail.com
Bundan sonra mail.alanadi.com adresine girerek e-posta adresinizi açabilirsiniz. Bu şekilde aldığınız posta kutularının normal Gmail posta kutularından bazı eksikleri olacak. Örneğin Gmail sürekli olarak kotaları yükseltiyor. Eskiden 2.5 GB olan kota, şu anda 7.3 GB. Ama siz adiniz@alanadi.com adresini ne zaman Gmail'e taşırsanız o anki kota sizin nihai kotanız olacak. Gmail'in artırımlarınızdan payınıza birşey düşmeyecek. Bir de Gmail'in şu andaki yeni temalarını buraya uygulayamayacaksınız. Elbette bunlar kabul edilebilir küçük ayrıntılar.
21.10.2008
Alternatif bir önyükleyici
Windows ile Linux'u aynı makineye kuranlar, başlangıçta hangi işletim sistemini kullanarak bilgisayarı açmak istediklerini GRUB kullanarak seçerler. Eskiden kullanılan LILO'nun yerini GRUB almaya başladı.
Windows önyükleyicisini kullanarak hem Windows'u hem Linux'u açmanın mümkün olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım. Bunu yapabilmek için Linux'un GRUB'ı diskin başına değil de, kurulu olduğu bölümünün başına yazması, ve bu kodun linux dd komut satırı programıyla bir dosyaya aktarılarak Windows System Partition'ına kopyalanması gerekir. Yapmak isteyenler için adım adım anlatayım.
Neyse, konumuzda dönelim. Yukarıdaki adımları linux.bin dosyasını yaratana kadar tamamladıktan sonra şu komutları sırasıyla verin:
Windows önyükleyicisini kullanarak hem Windows'u hem Linux'u açmanın mümkün olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım. Bunu yapabilmek için Linux'un GRUB'ı diskin başına değil de, kurulu olduğu bölümünün başına yazması, ve bu kodun linux dd komut satırı programıyla bir dosyaya aktarılarak Windows System Partition'ına kopyalanması gerekir. Yapmak isteyenler için adım adım anlatayım.
- Linux kurulumu sırasında GRUB'ı diskin başına yazmayın; onun yerine kurulan bölümün başına yazın. Örnek olarak sda1'de Windows yüklü olsun. Siz de sda2'ye Linux'u kuruyorsunuz. GRUB'ı da /dev/sda2'ye yazın. Daha sonra sistemi linux CD'si ile açtıktan sonra (diske kurulan linux henüz açılabilir olmadığından) dd komutunu kullanarak GRUB'ı bir dosyaya yazın:$ dd if=/dev/sda2 of=linux.bin bs=512 count=1
- Bu dosyayı bir şekilde sda1'e atmak gerek. Disket, USB disk veya doğrudan Windows bölümünü linux'a mount ederek atabilirsiniz.
- Sonra Windows'a geçip (Windows 2000 veya Windows XP - Vista için adımlar bu yazının en sonunda) C:\Boot.ini dosyasını Notepad ile açın. Muhtemel içerik şu şekilde olmalı
[boot loader] timeout=30 default=multi(0)disk(0)rdisk(0)partition(3)\WINDOWS& [operating systems] multi(0)disk(0)rdisk(0)partition(3)\WINDOWS="Microsoft Windows XP Professional" /noexecute=optin /fastdetect
- Bu dosyanın sonuna gelerek aşağıdaki satırı ekleyin
C:\linux.bin="Linux"
Neyse, konumuzda dönelim. Yukarıdaki adımları linux.bin dosyasını yaratana kadar tamamladıktan sonra şu komutları sırasıyla verin:
bcdedit /create /d "GRUB" /application BOOTSECTORBu komut, Vista boot menüsünde GRUB isminde yeni bir girdi yaratır. Bunun yerine Linux, Ubuntu vs. de yazabilirsiniz. Bu komutun ardından { ve } parantezleri içinde sayılar verilecek. Parantezler de dahil olacak şekilde bu sayıyı kopyalayın. Sonraki adımlarda gerekecek. Bu sayıya şimdilik {LinuxID} diyelim. Sonkaki komut
bcdedit /set {LinuxID} device bootBu komut ise, linux.bin dosyasının boot partition'da olduğunu söylüyor (elbette bu aşamada bu dosyanın boot partition'a atılmış olması gerek. Alternatif olarak boot yerine partition=C: yazılarak bu dosyanın tutuluğu bölüm de belirtilebilir). Daha sonra
bcdedit /set {LinuxID} PATH \linux.binKomutu ile boot partition'daki linux.bin dosyasının adını veriyoruz. Ve bundan sonra da
bcdedit /displayorder {LinuxID} /addlastkomutu ile linux'u boot menüsünde son sıraya yerleştiriyoruz. Bundan sonra eğer menünün bekleme süresinin (varsayılan değer 30 sn) çok uzun olduğunu düşünüyorsanız bunu aşağıdaki komutla 10 sn'ye düşürebilirsiniz.
bcdedit /timeout 10Bu şekilde Windows'un açılış menüsüne bir de Linux eklemiş olduk. Bu menü aracılığıyla bilgisayarınızı Windows veya Linux işletim sisteminden açılmasını sağyalabilirsiniz.
25.08.2008
Dell XPS M1530
Her ne kadar bir masaüstü bilgisayarı kullanmayı bir dizüstü bilgisayarı kullanmaya tercih etsem de, şartlar beni bir dizüstü kullanmak zorunda bıraktı. Uzun uğraşlarım sonucunda almam gereken bilgiayarın Dell XPS M1530 olduğuna karar vererek hepsiburada.com'dan siparişimi verdim. Bu karar Core2Duo T9300 işlemci, GeForce 8600M GT grafik kartı ve 3 GB belleğin bir sonucu olduğu için işletim sistemi olarak Vista'nın gelmiş olmasına bir şey diyemedim. Gelince de hemen Ubuntu 8.04 Hardy Heron'u kurmaya başladım.
Ama kurulum bittikten sonra fark ettim ki Dell'in MediaDirect butonu sonradan kurulan diskimdeki Linux bölümüne karşı bir allerjik reaksiyon geliştirmişti. Ya bu özellikten feragat edecek, ya da her kurulumda MediaDirect'in yapılandırmasını tekrar yapacaktım. Bu özelliğin çok gerekli olmadığına karar verdim. Ama bu butonun devre dışı bırakılması mümkün olmadığı için (ne BIOS'ta ne de başka bir yerde yanlışlıkla basılması durumunda sistemimi koruyacak bir şey yoktu) diskime herşeyi sıfırdan kurma başladım.
Ama beni daha önemli bir sorun bekliyordu: kablosuz bağlantı! Intel'in PRO/Wireless 3945ABG kartım, linux'ta gayet kararsız bir tutum sergiliyordu. Çoğu kez Linux'u açtığımda kablosuz kartımın algılanmadığını farkettim. dmesg log'larında
iwl3945: MAC is in deep sleepolduğunu görünce şaşırdım. Elbetteki o güne kadar Ubuntuforums.org'da kaç kişinin iwl3945 ile ilgili şikayeti olduğunu hiç merak etmemiştim. Sorunu gidermek için farklı öneriler vardı: Wireless Catcher'ı devre dışı bırakmak, kernel option'a noapic eklemek gibi. Ama bu yöntemlerden hiçbirinin sorunu tam olarak gidermedğini büyük bir üzüntüyle farkettim. Windows altında hiçbir sorunla karşılaşmadan çalışan kablosuz kartım, Linux'ta (Ubuntu 8.04 ve Pardus 2008'de denedim ama forumlardan gördüğüm kadarıyla sorun çıkarmayan bir dağıtım yok) uyku modundan çıkamıyordu. iwl3945 modülünü kaldırıp tekrar yüklemek de sorunu çözmediği gibi, Linux altında çalıştırabilmek için arka arkaya onlarca kez tekrar başlatmak gerekebiliyordu. Bu durumda BIOS upgrade'in çözüm olabileceği düşüncesiyle Dell'in sitesine girip A09'ü indirdim. Mevcut BIOS sürümüm A07'ydi. Ne A08'in ne de A09'un açıklamalarında kablosuz ile ilgili bir not yer almamasına rağmen şansımı denemek istedim. Ama o da ne! A09'u yükledikten sonra sorunum çözülmediği gibi başka bir sorunla daha karşılaştım: Touchpad'im çalışmıyordu. Harici bir fare taktığımda hiçbir sorun yoktu. Ama bilgisayarın kendi touchpad'ine dokunduğumda farenin oku çılgınca bir o yana bir bu yana gidiyor, masaüstümde yeni klasörler yaratılıyor, hiç istemediğim programlar kendi kendine başlıyor, bir süre sonra da geçici bir kilitlenme oluyordu. Tabi bunların hepsi Linux'ta. Windows'da hiçbir sorun yok. Dell gibi Linux'la yakın temasta olan bir firmaya bu sıralarda ne kadar çok teşekkür(!) ettiğimi tahmin edebilirsiniz.
iwl3945: Unable to int nic
M1530'da BIOS downgrade'in mümkün olduğunu fark edince hemen A08 ve A07 sürümlerini indirdim. Önce A08'e geçtim. Fakat touchpad sorunu bu sürümde de devam ediyrodu. Sonunda A07'ye (orijinal olarak üstünde gelen sürüm) geçmeye karar verdim. Ve evet! Bu sürümde touchpad tekrar çalışmaya başladı.
O panikle aklıma gelmemişti ama Ubuntu konusundaki en büyük bilgi birikimi olan Ubuntuforums'da bu konuyu aradığımda bunun sık karşılaşılan bir sorun olduğunu ve klavye/mouse denetçisi 8042 entegresinin çoklama yapması ile ilgili olduğunu, çözümünün ise
i8042.nomux=1kernel option'ında olduğunu okudum. /boot/grub/menu.lst'yi açarak kernel satırına bunu eklediğimde A08 ve A09'da sorun touchpad sorunu kalmadı.
Ama ne acıdır ki, kablosuz bağlantı sorunlarım hem Ubuntu 8.04'te hem de Pardus 2008'de devam ediyor. Sorunun çözümünü bilenlerin insanlık namına beni bilgilendirmesini rica ediyorum.
NOT: Ubuntu 8.10 Interpid Ibex'in sürüm notları arasında şöyle deniyor:
Intel 3945 veya 4965 chipset'li dizüstü bilgisayarlar killswitch aktif olarak (yani kablosuz ağ bağlantısı kapalı olarak) başlatılırsa bu anahtar aracılığıyla kablosuz tekrar etkinleştirilemez. Gelecek bir kernel upgrade ile bu sonunun düzeltilmesi bekleniyor.
1.08.2008
CAPTCHA karmaşası
Onlar artık heryerde. Forumlara mesaj gönderirken, bir web sitesin üye olurken... "Güvenlik için resimdeki harfleri kutucuğa girin" tipindeki istekler...
"Completeley Automated Public Turing test to tell Computers and Humans Apart"ın kısaltması olan CAPTCHA, bir web servisini kullananın insan mı, yoksa bilgisayar mı olduğunun ayırdedilmesi için düşünülmüş. Spammer'ların bir günde yüzbinlerce Gmail hesabı açmasını, bir ankete bir anda milyonlarca aynı yönde cevap gelmesini engellemek amaç. Giderek de zorlaşıyorlar. Hatta bazen hedef kitle insanlar bile o resimlerde yazanları okuyamayıp, defalarca giriş yapmak zorunda kalıyorlar.
WindowsITPro.com'daki bir yazıya göre, yakında daha zor CAPTCHA'larla karşılaşacağız. Çünkü bilgisayarlar artık bu testleri çözmeye başladı. Basit tasarlanmış testler, artık bir insanın çözebileceğinden çok daha hızlı olarak bilgisayarlar tarafından çözülüyor. Daha zorların çözülmesi ise çok yakında mümkün olacak. Bununla birlikte bizleri daha karışık CAPTCHA testleri bekliyor.
İnsanlar ve bilgisayarların ayırdedilemez olduğu bir noktaya doğru giderken, CAPTCHA testleri birer birer bilgisayarlar tarafından çözüldükçe, biz de ekrandaki hayvanları tanımak, ses dosyalarında söylenenleri anlamak ve belkide bir şarabı tatmak zorunda kalabiliriz.
"Completeley Automated Public Turing test to tell Computers and Humans Apart"ın kısaltması olan CAPTCHA, bir web servisini kullananın insan mı, yoksa bilgisayar mı olduğunun ayırdedilmesi için düşünülmüş. Spammer'ların bir günde yüzbinlerce Gmail hesabı açmasını, bir ankete bir anda milyonlarca aynı yönde cevap gelmesini engellemek amaç. Giderek de zorlaşıyorlar. Hatta bazen hedef kitle insanlar bile o resimlerde yazanları okuyamayıp, defalarca giriş yapmak zorunda kalıyorlar.
WindowsITPro.com'daki bir yazıya göre, yakında daha zor CAPTCHA'larla karşılaşacağız. Çünkü bilgisayarlar artık bu testleri çözmeye başladı. Basit tasarlanmış testler, artık bir insanın çözebileceğinden çok daha hızlı olarak bilgisayarlar tarafından çözülüyor. Daha zorların çözülmesi ise çok yakında mümkün olacak. Bununla birlikte bizleri daha karışık CAPTCHA testleri bekliyor.
İnsanlar ve bilgisayarların ayırdedilemez olduğu bir noktaya doğru giderken, CAPTCHA testleri birer birer bilgisayarlar tarafından çözüldükçe, biz de ekrandaki hayvanları tanımak, ses dosyalarında söylenenleri anlamak ve belkide bir şarabı tatmak zorunda kalabiliriz.
28.07.2008
AVI dosyalarına tıklayınca işlemci %100 çalışıyorsa ve dosya silinemiyorsa
P2P programları gayet popüler oldu. Her bilgisayarda bir, iki program var artık. Bunun sonucunda da ideal olarak riplenmemiş, ya da download sırasında bozulmuş/eksik gelmiş dosyalar her yerde görülmeye başlandı. Bu dosyaları Windows XP altında bir kere tıklayınca işlemci kullanımınız kısa bir süreliğine %100'e çıkıyor, ve hatta bu dosyaları tıkladıktan sonra Windows Gezgini'nde silmeye çalışınca "Başka bir program kullanıyor, silinemez" türünden hatalar alıyor olabilirsiniz. Bu durumda aşağıdaki registry key'ini silmeniz sizi bu durumdan kurtarabilir:
Bunun sonucunda AVI dosyasının özelliklerini açtığınızda Özet sekmesindeki ayrıntılı bilgileri göremiyor olacağız. Ama dosyaları oynatmada bir sorun olmayacak.
Bazı sitelerde
önerilir. Ama bunu yapmanız durumunda shmedia.dll dosyasının bütün avantajlarını kaybedersiniz (mp3 dosyalarının özelliklerini görebilmek gibi).
HKEY_LOCAL_MACHINE\SOFTWARE\Classes\CLSID\{87D62D94-71B3-4b9a-9489-5FE6850DC73E}\InProcServer32
Bunun sonucunda AVI dosyasının özelliklerini açtığınızda Özet sekmesindeki ayrıntılı bilgileri göremiyor olacağız. Ama dosyaları oynatmada bir sorun olmayacak.
Bazı sitelerde
regsvr32 /u shmedia.dll
önerilir. Ama bunu yapmanız durumunda shmedia.dll dosyasının bütün avantajlarını kaybedersiniz (mp3 dosyalarının özelliklerini görebilmek gibi).
16.07.2008
Sanal makina rootkit'leri (VM rootkits)
Kullandığımız bilgisayarlar üzerine anti-virüs yazılımları kurup, güvenlik yazılımlarıyla erişimlerini kısıtlıyoruz. Amaç: istenmeyen zararlı yazılımlardan korunmak, bulaşanları tespit edip temizlemek. Peki ya bulaşan yazılım tespit edilemiyorsa? Rootkit olarak adlandırılan yazılımlar kendilerini işletim sisteminin erişiminden saklayarak varlıklarını devam ettirebiliyorlar. Piyasada elbette rootkitlerin varklıklarını tarayacak programlar da var. Bu bir saklambaç oyunu. Bir taraf gizlenmeye çalışıyor, diğeri onu bulmaya.
Ancak son zamanlarda mikroişlemci üreticilerinin sanallaştırma teknolojilerine verdiği destekle bu tip rootkit'lerin ekmeğine yağ sürüldü. Intel'in işlemcilerin VT-x, AMD işlemcilerin ise AMD-V özellikleri, BluePill adlı kötü amaçlı yazılım tarafından suistimal ediliyor. Kendini bir sanal makina olarak gösteren BluePill, işletim sisteminin bakış açısından görünmez olabiliyor. Bulaştığı bilgisayarın hakimiyetini ele geçiren bu kötü amaçlı yazılım, en korkulu rüyamız olarak karşımıza çıkıyor.
Ancak son zamanlarda mikroişlemci üreticilerinin sanallaştırma teknolojilerine verdiği destekle bu tip rootkit'lerin ekmeğine yağ sürüldü. Intel'in işlemcilerin VT-x, AMD işlemcilerin ise AMD-V özellikleri, BluePill adlı kötü amaçlı yazılım tarafından suistimal ediliyor. Kendini bir sanal makina olarak gösteren BluePill, işletim sisteminin bakış açısından görünmez olabiliyor. Bulaştığı bilgisayarın hakimiyetini ele geçiren bu kötü amaçlı yazılım, en korkulu rüyamız olarak karşımıza çıkıyor.
Yamasız bir Windows bilgisayarın yaşam süresi
Slashdot.org'da yayınlanan bir habere göre yamaları yapılmamış Windows işletim sistemi yüklü bir bilgisayarın hiç bir koruma olmadan doğrudan internete bağlanması durumundaki yaşam süresi oldukça kısa. Yeni yüklediğiniz Windows XP'nin yamalarını yapmadan doğrudan internete bağlamanız durumunda (ethernet ADSL modemlerin sunduğu NAT özellikleri olmadan) bilgisayarın kötü niyetli yazılımlar tarafından ele geçirilme süresi 5 dakikanın altında. Sitede şöyle söyleniyor: Yeni yüklenmiş bir Windows PC'yi internete bağladığınızda tek yapabileceğiniz kötü niyetli bir saldırıya maruz kalmadan önce kritik yamaları download edip kurmasını ummak!
Hatta habere yorum yapanlardan birisi, bir üniversite ağında (her makinanın bir public IP'ye sahip olduğu bir ağda) Windows 2000 Server kurulumu yaparken henüz kurulum tamamlanmadan bilgisayarının bu şekilde bir saldırıya maruz kaldığından bahsediyor.
Başka bir yorumda ise şöyle denmiş: Suç oranı düşük bir yerleşim merkezinde yaşıyorsanız, gece sokakta yürümeyi gayet güvenli bulabilirsiniz. Ama bilgisayarınızı internete bağlı bırakmak dünyanın en kötü (suç oranı en yüksek) şehirlerinde aynı anda yaşamak gibidir.
Güzel örnekler.
Hatta habere yorum yapanlardan birisi, bir üniversite ağında (her makinanın bir public IP'ye sahip olduğu bir ağda) Windows 2000 Server kurulumu yaparken henüz kurulum tamamlanmadan bilgisayarının bu şekilde bir saldırıya maruz kaldığından bahsediyor.
Başka bir yorumda ise şöyle denmiş: Suç oranı düşük bir yerleşim merkezinde yaşıyorsanız, gece sokakta yürümeyi gayet güvenli bulabilirsiniz. Ama bilgisayarınızı internete bağlı bırakmak dünyanın en kötü (suç oranı en yüksek) şehirlerinde aynı anda yaşamak gibidir.
Güzel örnekler.
15.07.2008
USB Belleklerin çıkarılamaması
Floppy disketlerin yetmezliği ve güvensizliğinin ardından USB belleklerin ucuz ve kolay bulunabilirliği ile hayatımıza girişinin ardından aşağıdaki hata ekranıyla sıkça karşılaşır olduk.
"USB Yığın Depolama Aygıtı Çıkartma Sorunu - 'Genel birm' aygıtı şu an durdurulamıyor. Aygıtı daha sonra durdurmayı yeniden deneyin." Bu hatayı, Windows XP işletim sistemi yüklü bir bilgisayarda, taktığınız USB diski çıkarmak istediğinizde görürsünüz. Bilgisayarınız size "bu bellekteki bilgiler hala kullanımda" diyor. Üstesinden gelmek için sırayla şunları yapmak gerekir:
"USB Yığın Depolama Aygıtı Çıkartma Sorunu - 'Genel birm' aygıtı şu an durdurulamıyor. Aygıtı daha sonra durdurmayı yeniden deneyin." Bu hatayı, Windows XP işletim sistemi yüklü bir bilgisayarda, taktığınız USB diski çıkarmak istediğinizde görürsünüz. Bilgisayarınız size "bu bellekteki bilgiler hala kullanımda" diyor. Üstesinden gelmek için sırayla şunları yapmak gerekir:
- Öncelikle bu sürücüde açık olan dosyalarınızı kapatın.
- Bu sürücü içinde açık olan komut satırı pencerelerini ve Windows Gezgini pencerelerini de kapatın.
- İlk iki adımdan sonuç alamadıysanız işi biraz daha ilerletip Process Explorer'ı kullanarak derinlere inmek gerekecek. Bu programı açarak Ctrl+F'e basarak arama diyaloğunu açın ve kutuya USB diskinizin sürücü harfini yazın (örneğin USB diskinize Windows Gezgini'nde F: olarak erişiyorsanız bu kutuya F: yazın). Bu şekilde yolunda F: geçen açık dosyalar listelenir. Eğer gözünüzden kaçmış bir program/açık dosya görürseniz bu dosyayı Process Explorer'ı kullanmadan kapatmayı/sonlandırmayı deneyin. Eğer bu mümkün değilse Process Explorer'ı kullanarak zorla kapatın.
- Eğer 3. adım da derdinize çare olmadıysa bu sefer Process Explorer'ın aynı arama diyaloğunu kullanarak \Device\Harddisk araması yapın. Eğer yapılabilecek birşey varsa burada çıkmış olması gerekiyor. Aşağıdaki resimde kırmızı çerçeve içinde gösterildiği gibi zanlıyı bulduktan sonra Process Explorer'ın ana penceresinin alt kısmındaki (eğer açık değilse View menüsünden Lower Pane View>Handles'ı seçerek yada Ctrl+H kısa yolunu kullanarak açın) Handles kısmının içinde öğeye sağ tıklayarak Close Handle komutunu verin. (aslında açık bir programın handle'larını kapatmak gayet riskli bir işlemdir - bunu başka durumlarda denemek işletim sisteminize ve dosyalarınıza zarar verebilir)
Neyi kapattığınıza çok dikkat edin! Burada sonlandıracağınız handle'ların sistemin kararsızlaşmasına yol açabileceğini unutmayın. Bir süre sonra (1 dakika veya 1 gün de olabilir) aniden mavi ekrana (BSoD) veya bir uygulamanın beklenmedik bir şekilde kapanmasına sebep olabilir. Bu işlem çok beklenmedik sonuçlar yaratabilir.
- Eğer takılan USB disk taşınabilir (removable) bir disk değil de sabit (fixed) disk ise (ki bunun ayrımı için bkz. http://www.uwe-sieber.de/usbstick_e.html) Windows bu sürücü üzerinde varsayılan olarak Sistem Geri Yükleme dizini oluşturmuş ve Geri Dönüşüm Kutusu için yer ayırıyor olabilir. Bu gibi işlemler de diskin çıkarılmasını engelleyebilir. Aceleniz yoksa biraz bekleyin. Aceleniz varsa bir sonraki adımı deneyin.
- Bu hataya Windows XP'de daha fazla rastladım. Windows Vista bu konuda daha başarılı. Ama Vista'da tamamen giderilmiş bir hata değil. Buna rağmen hiçbir Linux dağıtımında böyle birşey görmedim. Açıkça USB sürücüde açık bir dosyam yoksa Linux hiçbir zaman USB'yi çıkarmamı reddetmedi. Buna rağmen XP veya Vista'da kör noktaya geldiyseniz üçüncü parti bir yazılım olan RemoveDrive.exe'yi kullanabilirsiniz. uwe-sieber.de sitesinin USB sürücüler dünyasına çok sayıdaki katkısından biri olan bu program, sürücüyle ilgili sorunu giderebiliyor, ya da gidermeniz için size yol gösterebiliyor. Bu program komut satırından çalıştırılıyor. Örnek olarak K: harfi atanan USB belleğimden bir txt dosyası açtım ve dosya açıkken komut satırından removedrive.exe'yi çalıştırdım.
D:\RemoveDrive.exe K: RemoveDrive V1.9 (Win32) - prepares drives for safe removal Freeware by Uwe Sieber - www.uwe-sieber.de Removing Drive 'K:\' (TOSHIBA TransMemory USB Device) check for open files on volume 'K:\' or '\Device\HarddiskVolume6' failed
Gördüğünüz gibi K: sürücüsünü çıkarmayı reddetti ve örneğin Processs Explorer ile K: veya \Device\HarddiskVolume6'da açık handle'lar olup olmadığını kontor etmemi istedi. İş buraya geldiyse tekrar 4. adıma dönerek bu işlemi tamamlayabiliriz. Çoğu durumda program başarılı sonuçlar veriyor. Eğer taktığınız cihaz örneğin 2 partition'a sahip bir sabitdisk olup J: ve M: harflerine sahipse RemoveDrive.exe ile önce J: sonra M: harflerini çıkarmayı deneyin. Bu da çözüm olabilir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)